TAKDİR EDİLME:
“NUSH İLE USLANMAYANI ETMELİ TEKDİR, TEKDİR İLE USLANMAYANIN HAKKI KÖTEKTİR.”ZİYA PAŞA
Bu konuya özellikle çok bilinen bir tanımlama ile başlamak istedim. Kuşkusuz insanlar başkaları ile olan ilişkilerinde takdir edilmek en azından davranış ve icraatları için “sıvazlanmak” isterler. İşletmelerimizde bu temel insan davranışları dışında düşünmek mümkün değildir. Hele de kurumsallaşma yolundaki firmalar için insan ilişkilerinin ne derece önemli olduğu gerçeği ortada iken…
Takdir genel olarak” bir başkasının varlığının ve davranışlarının farkına varıldığının belirtilmesi “anlamındadır. Bu farkındalık çoğu zaman olumlu ifadeler ile karşılığını bulur.
Günümüzde ve işletmelerimizde bu eylem daha çok:
1. Fiziksel temaslarla,
2. Sözlü ifadeler ile
3. Göz temasları ile
4. Maddi sunumlarla kendisini göstermektedir.
İşletmenizdeki başarılı bir personelin elini tutarak:
• “Utku’cuğum geçen ayki performansın ve satış grafiğinden oldukça memnunuz tebrik eder başarılarının devamını dilerim”
İşte bu cümle takdire hasret elemanın çalışma şevkini artıracak aidiyet duygusunun gelişmesine katkı sunacak ve performansında olumlu etki yaratacaktır.
Takdir olumlu ,(bazense olumsuz) veya ikisinin bir karışımı şeklinde yapılabilir. Örneğin
• “Utku’cuğum bu konudaki deneyim azlığına rağmen satış performansını olumlu görüyor seni destekliyorum.”
Cümlesi elemanın kendisini geliştirmesi için istek duymasına fazlası için beklentilerinin uyarılmasına neden olacaktır.
Ancak her zaman olumlu takdir de işe yarayamayabilir Bazen yönetici öyle olaylarla karşılaşır ki tenkit etmeden olumsuz takdir teknikleri kullanarak çalışanı motive etmek zorunda kalabilir.
Örneğin çalışanın işe geç kaldığı bir durumda:
• “Utku’cuğum bugün işe geç geldin işletme kurallarını sanırım hatırlatmama gerek yok.”
Böyle bir durumda zaten suçluluk duygusu içeresinde hatasının bilincinde olan personel yanlış olan davranışının yüzüne karşı söylenmesinden az da rahatsızlık duyacak en azından hataları ile yüzleşmiş olacaktır.
Şimdi yukarıdaki Ziya paşanın cümlesine dönmek istiyorum ceza hiçbir zaman eğitimin bir parçası olamaz ve olmamalıdır. Geç kalan personele verilecek bir ceza onun kişiliğinde farklı karşılıklar bulacaktır. Önemli olan doğru ve olumlu müdahale tekniklerini kullanmaktır bu konudaki doğru yaklaşım ise geç kalan personele:
• “Günaydın Utku’cuğum bu sabah önemli bir şey olmamıştır umarım yapabileceğim bir şey var mı?
İşte bu cümle katı kalıplardaki her kalbin anahtarı olacak hem personeli motive edecek hem de işletmeye bağlılığı artırarak sonuçta yöneticinin hanesine artı olarak eklenecektir.
Sonuç olarak işletmelerdeki insan davranışlarını dikkate almadan gerçekleştirilmeye çalışılacak bir kurumsallaşma ihtiyacının uzun dönemli başarı şansı az olacaktır.