DEĞİŞİM:
Kurumsallaşma yolundaki işletmelerin pek çoğunda değişim kaçınılmaz bir yaşam biçimi şeklinde sürmektedir. Aslında değişim insanoğlunun oluşumundan itibaren devam eden bir süreçtir yaşamımızın ilk anlarından başlayarak değişimle sürekli karşı karşıya kalmaktayız aldığımız ilk nefes bile bir ortamdan başka bir ortama geçişteki değişime karşı bir uyum gösterme yeteneği olarak ortaya çıkar.
İnsanlar her an ve zamanda değişimin etkilerini gözlemler ve bu etkilerin bizatihi içeresinde yer alır. Çünkü değişime alışkanlık kazanmış bireyler olarak yadırgama ya da uyum gösterme ikilemi ile karşılaşmamıza rağmen direncimizi etkileyen faktörler sonucu tercihlerimizi yine de belirleriz
Sanayi devriminden itibaren bu durum ve insanların değişim konusundaki tercihlerini etkileyen faktörler ve sorunlar hem yöneticilerin hem de siyasetçilerin ana konusu olmuştur. Siyasal /sosyal yapılanma bizim şu an ki konumuza paralel olmakla birlikte esas teşkil etmediği için detaylarına girmeyeceğim ancak yöneticilerin iş yaşamındaki analizleri çalışanların bu konudaki tercihleri ile anlam kazanmaktadır. Bu konu incelenmelidir o halde değişime olan gereksinim ile bu konudaki ikna sorunları ve değişimin niteliğini analiz etmeye başlayabiliriz: değişimin etkisini balon örneği ile açıklamaya çalışalım:
Balon: mevcut işletme –kurum – örgüt olarak düşünelim
Parmak ile baskı: buda değişimi simgelesin
Şimdi balonun dışına bir parmakla baskı uyguladığımızda öncelikle mevcut yapısındaki değişim ile baskı yapılan yerde eskiye göre bir formasyon değişikliği olacaktır. Özellikle baskı noktasındaki form değişikliği genel yapısına nazaran daha fazla olacaktır fakat balonun bütününde bu baskı sonucu etkileşim hissetmek az da olsa ölçümlenebilir olacaktır. O halde şunu söyleyebiliriz
“HERHANGİ BİR NOKTADA YAPILAN BİR DEĞİŞİM KURUMUN TAMAMINI ETKİLER”
Balonun moleküllerini çalışanlar olarak düşünelim özellikle baskı noktasında bunların tam uyum göstermesi kaçınılmazdır. Başka bir ifade ile teknik ve teknolojik gelişim sonucu bir değişim geçiren çalışanlar doğrudan olduğu kadar dolaylı olarak da bir etkiye sahip olmaktadırlar o halde burada şunu da söyleyebiliriz
“TEKNOLOJİK DEĞİŞİMLER AYNI ZAMANDA İNSANLARIN DA DEĞİŞİMİNİ DOĞURUR”
Balon örneğine devam etmek istiyorum. Şimdi balondaki bu baskı noktasına basıncın biraz daha arttırıldığını düşünelim bu baskı o noktadaki direnci gittikçe zayıflatacaktır. İşletmelerde ve kurumlarda da durum buna benzemektedir. Değişim kaçınılmazlığı sonucu değişimin başladığı yerde baskı direnç artmakta bunu yok etmeye yönelik uygulamalar ise oradaki çalışanlarla birlikte tüm kurumu etkileyebilmektedir. Baskı ve sürtüşme yüksek ısı yaratır sonunda kurumun çözülmesine kurumsallaşmanın başarısızlığına yol açan bir patlama ile karşılaşmak olasıdır.
Sonuç olarak: Kuşkusuz ki yukarıdaki balon örneği çok basittir. Ne bir işveren ve kurum bir balon ne kişiler ve çalışanlar molekül nede insanlar balondaki moleküller kadar hareketli ve esnektir. Ancak değişim ile kurumsallaşma amacına ulaşmak olasıdır ve yönetim de bu amaçla hem kurum içinde hem de beşeri anlamda bozulan dengeleri düzeltmek zorundadırlar bunun sonucu değişim gerçekleştiği zaman çalışanlar yeni oluşan duruma uyum gösterirken yönetim ve işveren bu değişimin artan değerlerinin faydalarını kendi paylarına yazabilirler.