Seçim ve sonuçları, adeta hak mücadelesine, hak davasına dönüştü.
İlim, başkalarına şirin görünmeyi, hatır için muhatabı memnun edici fetva vermeyi, Hak dâvasında hatır için konuşmayı kabul etmez. Üniversitelerimizin, hocalarımızın, ilim adamlarının, bildiği doğruları eğip bükmeden topluma anlatması gerekir. Birilerinden çekinerek gerçekler gizlenmez.
Bu kadar şaibenin, bunca itirazın, bunca usulsüzlük ve suçüstünün ardından hiç kimse kazandığını iddia edemez.
Ama benim kazandığına yürekten inandığım bir hemşerimiz var ki, İstanbul’da bile gönüllere taht kurdu.
İhsan Özkes hocam.
Üsküdar’dan Belediye Başkan adaylığı açıklandıktan bir hafta sonra, İhsan hocanın seçim bölgesinde oturan akrabalarımı da alıp seçim çalışması için Kuzguncuk’u dolaşan hocamızın yanına gittik. Birlikte esnaf ve pazar gezmesi yaparken, standa uğrayan vatandaşlardan duyduklarımla doğru yerde ve doğru insanla olduğumu anladım, gurur duydum.
Ve daha o an İhsan hocamızın kazanacağına inandım.
2-3 günlük çalışmamızdan sonra döndüm. Yeğenlerim hocamızın ilanları ile kendi mahallelerinde çalıştılar. Seçime 10 gün kala tekrar gittiğimde, vapurda, yolda, metrobüste konuşulan isim İhsan Özkes idi;
“İhsan hocamız gibi dürüst, doğru, sevecen, ahlaklı birisine vereceğiz elbette” diyenleri duydukça çok sevindim.
İhsan hocamızdan başka Çorum’ lu bir adayımız yoktu sanırım.
Peki, Çorumlular olarak biz gerekeni yapabildik mi?
Yanında durabildik mi?
Arayıp sorduk mu?
Destek verebildik mi?
Ben kendi adıma bile kendi kendime ceza verdim; “yeteri kadar çalışamadım” diye.
Ne oldu?
Ben İhsan Özkes hocamın kaybettiğine inanmıyorum. Bunca şaibeye, bunca itiraza, bunca usulsüzlük iddialarına bakarak kaybettiği söylenebilir mi?
Bütün bu yaşananlardan sonra en çok ve en tartışmasız kaybeden “demokrasi” oldu elbette.
Üstelik öyle kaybetti ki, bundan sonra bir demokrasimiz olduğundan söz edebilmek, bu güne kadar olduğundan daha da zor olacak.
Benim seçme ve seçilme hakkım varsa, beni yönetenler de hukuka, demokratik usullere saygı duymak zorunda.
Keşke seçim sonuçlarının üzerine bunca şaibenin gölgesi düşmeseydi, kazanan da hakkıyla kazanabilseydi.
Bu seçimlerde özgürlük kazanmadı.
Güzel ülkemiz eğer yeniden normalleşebilecekse, yeniden demokrasi kapısını aralayabilecekse, bu toplumsal duygu durumundan doğru ilerleyerek başaracağız.
Bu duygu durumunun en somut biçimde ete kemiğe, enerjiye ve güce, öyle ki umuda dönüştüğü günler gördük yakın zaman önce.
Tam da bu zamanlarda İhsan Özkes hocam gibi bir değerin ortaya çıkıp, beraberliğin, hoş görünün inancımızdaki yerini,
Sevgi dilini,
İftiranın, gıybetin, karalamanın, hepsinden önemlisi HAK YEMENİN haram ve günah olduğunu çekinmeden, korkmadan, anlatması ile Üsküdar Belediye Başkanlığı adaylığındaki başarısı elbette ki tesadüf olamaz.
Bu halkımızın beklentisidir. Ve bu beklentiyi hocam başarmıştır.
Üsküdar sizindir hocam.
Yalanların değil gerçeklerin dile getirildiği, sevginin ve hoşgörünün baş tacı yapıldığı, özgür günler temennisiyle…
Her Gününüz Güzel Olsun.