Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Hasan Fehmi’nin öldürülmesinin 112. yılı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada şu görüşleri savundu:
“Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü, demokratik toplumun en temel özgürlüklerinden biridir. Kamuoyunu korumanın yolu, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünden geçer. Ancak dünyada ve Türkiye’de tarih boyunca siyasi ve ekonomik iktidar odaklarının basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü hedef seçtiğine ve gazetecilerin öldürüldüğüne tanık oluyoruz.
Serbesti Gazetesi’nde eleştirel yazılarıyla tanınan Hasan Fehmi ilk basın şehididir. 6 Nisan 1909 yılında düşünceleri ve yazdığı yazıları nedeniyle öldürüldü. Hasan Fehmi’nin ardından gazeteci cinayetleri durmadı. Bugüne kadar her siyasi görüşten 66 meslektaşımız maalesef karanlık odakların hedefi oldu ve öldürüldü.
Gazeteci cinayetlerinin planlayıcılarıyla, tetikçileri ortaya çıkarılamadı. Faili meçhul dosyaları TBMM’de ele alınamadı.
Günümüzde iktidarın demokratik olduğunu söylediği bir ülkede de gazeteciler işsizlik, sözlü ve fiziksel saldırı, gözaltı ve tutuklama baskısı altında halkı bilgilendirmeye çalışıyor. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne tahammül edilemediği için yine çok sayıda meslektaşımız cezaevinde tutuluyor.
Devlet kurumları ve ekonomik araçları medya kuruluşlarını susturmak için kullanılıyor. Oto sansür ve sansür yaygınlaşıyor. Yaygın ve yerel medyadaki bağımsız gazetecilere yönelik sözlü ve fiziki saldırılar sürüyor ve sorumluları ortaya çıkarılmıyor. Gazetecilere saldıranlar ‘cezasızlık’ uygulamasıyla korunduğu için yeni bir gazeteci cinayeti olması an meselesi.
Bu ağır ve zor koşullara eklenen virüs salgını ortamında evrensel gazetecilik ilkeleriyle halkı bilgilendiren, gazetecilik mesleğini onuruyla yapan yaygın ve yerel basında çalışan tüm meslektaşlarımıza kolaylıklar ve sağlıklı günler diliyoruz. 6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü’nde, hayatını kaybeden 66 gazetecinin anısı önünde saygı ile eğiliyoruz.
Gazetecilik mesleğini savunmayı sürdüreceğimizi kamuoyunun bilgisine tekrar sunuyoruz.”
(Haber Merkezi)