Avukat dostum Adnan Çırakoğlu komşusu Dr. Sedat Terlemez’i ziyaret ederek eski dostları iş adamı İsmail Ayvaz, Avukat Arif Damar ve Avukat Özcan Atalay’la telefonla görüştürmüş. Bir yerde, Adnan kardeşim, Dr. Sedat beyi uzun yıllar Çorum’da uzak kaldığı hayatın içine çekmiş.
Ben de yılladır, Çorum’da önce ‘tanbur’u, sonra ‘keman’ıyla ve musiki sevdasıyla dillere destan olan Dr. Sedat Terlemez kardeşimizi merak eder dururdum.
Çorum’da pek sanatçı yetişmiyor. Dr. Sedat bey Allah vergisi bir musiki yeteneğiyle temayüz ederek 1981 yılında Çorum’da Kültür Müdürlüğü bünyesinde ilk Türk Sanat Müziği korosu kuran çok değerli bir kardeşimizdir.
Şeyh Galip, “Öyle bir şulesi var ki, şem-i canın, / Fânusuna sığmaz asumanın”
der. Sedat beyde de öylesine bir can ışığı ve bir musiki sevdası var ki, âvâzesi Çorum semalarına sığmıyor.
Bu yüzden böylesine değerli bir sanatçı kardeşimizi sizlere hatırlatmak istedim.
Tosya’da doğan Sedat bey, Polis memuru Hacı İbrahim beyle Şeyh Hasan Galip Kuşcu’nun kız kardeşi Rufe hanımın oğludur.
Sedat bey, İlkokulu Merzifon’da, Ortaokulu Divriği’de ve liseyi Çorum’da okumuş ve İstanbul Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. İstanbul Üniversitesi Klasik Türk Müziği korosundan sonra İstanbul Belediye Konservatuvarını bitirerek hayata atılmıştır.
Giresun’da bir süre doktorluk yaptıktan sonra 1970 yılında Akbank’ta şef olarak çalışan Canan hanımla evlenmiştir. 1973 yılında Kars’ta yedek subay olarak vatani görevini yapmıştır. Bir süre Osmancık’ta Devlet Hastanesinde ve Sağlık ocağında doktorluk yapmış, 1976 yılında Çorum’a yerleşmiştir.
Büyük oğlu Boğaç KTÜ Denizcilik Fakültesi Radyo ve Televizyon bölümünü bitirmiş.
Osmancık’ta doğan küçük oğlu Börteçine, 1994 Üniversite sınavında Matematik dalında Türkiye ikincisi olmuş, ODTÜ’ni bitirdikten sonra da ABD’de Elektrik Mühendisi olarak doktora yapmış. Kızları Belen, İstanbul Eyüp İslambey Sağlık Ocağında aile hekimi olarak çalışıyormuş.
Az önce TRT Müzik’te Emel Sayın, Amir Ateş’in “ Bir kızıl goncaya benzer dudağın” adlı Muhayyer Kürdi şarkısını okuyunca Amir hocamı telefonla arayarak “İyi ki varsın hocam, Emel Sayın bu güzel şarkınızı okuyunca çok duygulandım” diyerek selam ve hürmetlerimi ilettim.
Burada sözü Dr. Sedat beye bırakıyorum.
“Hocam birkaç bestem var ama en çok sözlerini Yunus Emre’nin yazdığı Muhayyer Kürdi makamında bestelediğim şu şarkımı çok severim” dedi.
Ben ayımı yerde gördüm, / Ne isterim gökyüzünde…
Kürdilihicazkâr makamını da çok severim. Sözlerini Turhan Oğuzbaş’ın yazdığı Avni Anıl’ın Kürdilihicazkâr makamında bestelediği şu şarkı beni halden hâle sokar.
Ne olur akşamları gelsen otursan yanıbaşıma,
Dinlesen hiç bitmeyen maceramı, / Ağladığımı yalnız sen görsen,
Sen dokunsan gözyaşlarıma dudaklarınla, / Her şey geçer, üzülme desen,
Sonra sevgiyle bakıp yüzüme, / Yorgunsun, hadi yat desen,
Ne olur biraz unutsan kendini, biraz sevsen…
Sözleri Cansın Erol’a, bestesi Dr. Selahattin İçli’ye ait şu Kürdilihicazkâr şarkıyı da çok severim.,”Hüzün deli dalgalarla gelir, gönlümün kıyısına vurur…”
Bir de sözleri Hücesta Aksavrın, bestesi Dr. Selahattin İçli’ye ait şu Kürdilihicazkâr şarkı beni çok etkiler.
Bir sabah bakacaksın ki bir tanem ben yokum, / Dünyayı sana bırakıyorum…
Ara sıra şiir de yazarım.
Cinaslı güzel belalım, ver elini gidelim burdan,
Sevda dokudum yoluna hepsi bahardan,
Bıktırdın, usandırdın sen beni candan,
Adamı oynatmaya hevesli güzel… (Dr. Sedat Terlemez)