KRONİKLEŞMİŞ İNKÂR VE CEHALET;
Yağmurlu, karanlıkta ve engebeli bir ovada yapılan bir yolculuğa benzer. Bir arazide en küçük bir ışık bile yolu aydınlatırken bunları zor aydınlatır. Bunları kıymetli bir koltuğa oturtsak bile kurbağa gibi her an çamura veya karanlığa sıçrarlar.
Eski Yunan’ dan beri her toplumsal kriz veya siyasi değişimde hep düşünürler veya bilim adamları zarar görürken, uluslar arası cahiliyede, sıradan bir sporculuk ve müzisyenlik bile itibar görmüştür. Bu yaklaşım zaman zaman bilimsel çalışmaların ve okuma alışkanlıklarının önünü kesmiştir ki bu durum da cehaletin ekmeğine yağ sürmüştür.
En üstün teknolojinin bile bazen zevk, eğlence ve cehaletin emrinde olması çok büyük bir talihsizliktir. Çünkü iman ve ahlakı hesaba katmayan eğitim ve öğretim Hiroşima’ ya atılan atom bombası gibi hep vahşet getirmiştir.
Cehalete düşmemek için aklı iyi kullanarak beslendiği şeye tapan inekperest cahil bir çoğunluğa değil vahye uymalıdır. Çünkü;
“Eğer yeryüzündeki insanların çoğuna uyacak olursan seni Allah yolundan saptırırlar...” ( Enam 116 / 141 )
“Ona Allah’ tan kork dendiği zaman cahiliyet duygusu, izzeti onu günah işlemeye götürür. İşte buna cehennem kâfidir ve o cehennem ne kötü yataktır. “
(Bakara 206 / 31 )
Not: Burada örnek bir cahil ve cehalet analizi yapılmaktadır. Bu uçuruma düşülmemesi için tasvir edilmektedir yoksa kimse horlanmamaktadır. Çünkü insana horlanmak kadar ağır gelen başka bir şey yoktur. Çünkü cehalet cahili hiç ederken âlimin ilmi ise onu yüceltmektedir. Bu güzelliğe rağmen okumamak aklı ve gözü bir nevi iptal etmektir.
Eski cahiliyede sadece kızlar toprağa gömülürlerdi, günümüz cahiliyesinde ise hem kızlar hem de erkekler sömürünün ve hayâsızlığın bataklığına gömülmektedir. Hâlbuki Bakara 104 ‘e baktığımızda, dinimizin, İsrail oğulları gibi, bilgi ve amelden uzaklaşıp sürekli cahilleşerek sürüleşmeyi yasakladığını görürüz.
CAHİL KALMANIN NEDENLERİ;
Bazı toplumlardaki batıl ve katı gelenekleri ve çarpık eğitim sistemi,
Bazı insanlardaki aşırı para kazanma hırsı ve mizacı,
Bazı kurumların karın tokluğuna çalıştırarak eğitim ve öğretimine zaman bırakmaması,
Modern cahiliyeden geçinen çağdaş firavun ve sömürücü Karun’ ların oyalaması,
Sistemlerin her türlü imkânlarına rağmen hayat standartlarını düşürmesi ve insanı sefalete ve cehalete itmesi,
Bazı insanların mizacı, gururu, bilmediklerini sormaya utanması, eksik ve yanlış bilgileri, bazen de şartlandırılmış toplum ve tarih bilgisi insanın önünü kesmektedir.