Öğle suları telefon… Romancı Pembe arıyor… “Duydun mu Harun Taner ölmüş?”
“Nasıl?” diye soruyorum.” Kasım ağabey internette görmüş…” diyor.
“Cenazesi ne zaman kalkacak? Burada kimi kimsesi yoktu…” der demez Pembe, derin bir of çekerek, “Haldun Taner’in torunu, Güneş Taner’in yeğeni, Seyyal Taner’in kuzeni, satranç şampiyonu…” diye hayıflanıyor.
“Kimsesi yok burada cenazeyi belediye mi kaldırır acaba? En iyisi ben Kasım ağabeyden daha fazla bilgi alayım…” diyerek telefonu kapatıyorum.
Kasım ağabeyde de fazla bir bilgi yok…” İnternette gördüm…” diyor, “ Geçen hafta Perşembe günü ölmüş, cenazesini belediye kaldırmış, kimsesizler mezarlığına gömmüşler…” diye ekliyor.
Kelimelerin kifayetsizliği bütün dehşetiyle sükûtu getiriyor. Tam anlamıyla “Bir garip ölmüş diyeler, üç gün sonra duyalar…” ifadesi Yunus’un…
Vefa, İstanbul’un bozası ile ünlü semti olarak bilinmeye devam ediyor. Hepsi bu…
Harun Taner’i kaç kez görmüştüm, diye düşünüyorum. Arkadaşlarla çay içerken rastlaşmış ve tanışmıştık. Geçim sıkıntısı içinde olduğunu duymuştum daha sonraları…
İnternet araması yaptığımda Harun Taner adına bir kitap çıkıyor. Salname "İzlendiğini Bilmeyen Sinek" Kitap Babıâli Kitaplığı Edebiyat Dizisi’nden çıkmış ve mevcudu yok. Tanıtım amaçlı şu ifadeler var kitap hakkında.
“Yaşamı boyutlandırabilmemizin önündeki yegâne engel aslında öncelikle kendimiziz. Ve önümüzde bilmemiz gereken yaşamsal bir gerçek var ki kendimizi aşamadığımız sürece diğer hayat boyutlarını algılayabilecek ve anlayabileceğiz.
Harun Taner bu çalışmasıyla, kendisinden yola çıkarak yaratmaya çalıştığı "özgün dünya”da, başka değerler, başka yargılar, başka ışıklar aramanın yanı sıra, hayatı algılamanın diğer boyutlarını sunuyor bizlere.
Kitap, genellikle hiç üzerinde durmadan statik bir biçimde yaşadığımız hayatın "diğer" boyutlarını gözümüzün önünden kayıp gittiğine dair veriler içermekle birlikte, zaman zaman bu statik yapının sorgulanmasına dair doneler de içeriyor.”
Türkiye Satranç şampiyonu da olan Harun Taner için şöyle bir kayıt buldum. “Harun Taner kendisine ait rekoru geliştirmek için Dresden Olimpiyatları’nı kullandı ve bir günde 100’den fazla yorum yazarak yepyeni bir rekor kırdı.”
KENDİ İFADESİYLE YAŞAM ÖYKÜSÜ…
“Soğuk bir sonbahar gece yarısı 3 Ekim 1966'da dünyaya gelmişim. İlkokulu Kastamonu'da Abana Atatürk İlkokulu'nda, ortaokul ve liseyi Abana İnönü Lisesi'nde bitirdim. Liseden birinci olarak mezun oldum. 1983 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Gemi İnşaat Bölümü'nü lise birinci kontenjanından kazandım. 1988 yılında mezun oldum. Aynı yıl İstanbul Teknik Üniversitesi'nde araştırma görevlisi sınavlarına girip kazandım, atamam yapıldı ve yüksek tahsilime başladım. 1990'da, Gemi İnşaatı İ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü'nden Yüksek Mühendis unvanımı aldım. Aynı yıl İ.T.Ü.'de doktora çalışmama başladım. Üniversitenin görevlendirmesiyle 1993-1998 yılları arasında Berlin Teknik Üniversitesi'nde araştırmalar yaptım.
Askerlik görevimi 1999-2000 yılları arasında yedek subay olarak yaptım ve tamamladım. Temmuz 2000'den bu yana çalışmıyorum ve para kazanmıyorum.”
http://www.turkishnews.com adresinde okurlarına yazdığı bir mektupta ise şunları söylemektedir.
“Değerli okuyucular, Turkishforum.com ve Turkishnews.com sitelerinde, daha önce okuduğum ve bazı güncel kitaplar ile sinema ve filmlerin tanıtımlarını yaptığım Haftanın Kitabı köşesini, bundan sonra, Antalya ve Akdeniz bölgesinden yazarların kitapları ile bazı sanatsal etkinliklerin tanıtımlarını yapacağım, Antalya Mektubu adı altında sürdüreceğim. Haftanın Kitabı köşesinde yazdığım yazıları, genişleterek, 4 cilt halinde yayına hazırladığımı eklemek isterim.
Öncelikle kendimi kısaca tanıtmak istiyorum. Harun Taner kimdir?
1999 Gölcük Depremi depremzedesidir. 2014 yılında, geçen yıl depremin 15. yıldönümünde, depremin episantır merkezinin, o gece bulunduğu yerin on metre uzağında olduğunu öğrenmiştir. 2000 yılından bu yana genelağda, satranç konulu Şahname, Chess Post, Satranç Postası, Satrançtan Esintiler, Chess Engines Testing, Schach im Schwarzen Schloss, Antalya Chess Express, Antalya Literary Express gibi adlarla çok dilli bülten, grup, liste, blog, e-dergi yayınladı. Boş zamanlarında, Bilgisayar Satrancı ve Yazışmalı Satranç alanlarında çalışmıştır. Geniş bir Satranç Periyodikleri koleksiyonu mevcuttur. Türkiye’de satranç konusunda en fazla yazı yazan kişilerden biridir: forum yazılarının sayısı yirmi bini (rakamla 20.000), yayınladığı e-dergilerin toplam sayfa sayısı on bini (rakamla 10.000) aşmıştır. 2013 yılı başından bu yana, klasik polisiye, casusluk, macera, gerilim, bilim kurgu türlerinde, İngilizce ve Almancadan çevirilerini; yakın tarih konulu kitap düzenleme ve yayına hazırlama çalışmalarını sürdürmektedir. Türk tarihi araştırmacısı ve emekli kamu yöneticisi A. Hayrettin Kalkandelen’in külliyatını yayına hazırlamaktadır. Birkaç genelağ sitesinde kitap tanıtım yazıları yazmaktadır. Bekârdır ve Antalya’da yalnız yaşamaktadır. Yazışmak üzere. 13 Ocak 2015, Antalya”
Turkish Forum ise Harun Taner’in vefatını derin bir üzüntüyle okurlarına duyurmuştur.
“Turkish Forum’da e-dergi (http://www.turkishnews.com/content/e-dergi/) üretiminden sorumlu aynı zamanda editörlüğünü de yapan Ruhi Taner’in oğlu, Haldun Taner‘in torunu HARUN TANER (1966) Antalya’da öldü. Harun Taner’in ölümünün kendisine ulaşamayan satranç arkadaşlarının polisi araması ile ortaya çıktığı saptandı. Harun Taner, emekli olduktan sonra Antalya’da oturuyordu. Yakınlarına başsağlığı dileriz. Turkish Forum olarak derin üzüntü içindeyiz.”
Harun Taner’in, Antalya Kültür sanat Gönüllüleri Vakfı’nın etkinliklerini düzenli olarak izlemeye çalıştığını Vakıf Başkanı Mehmet Çınar ile yaptığım görüşmeden öğrendim. Geçen günlerde yapılan Vakıflar Haftası etkinliklerini duyurarak davet eden Mehmet Çınar etkinliklerden iki gün önce daveti hatırlatmak için aradığında telefona bir yabancı çıkar. Harun Taner’in vefat ettiğini söyler.
Uzun sözün kısası, Antalya Kültür Sanat Gönüllüleri Vakfı Başkanı Mehmet Çınar’dan bir tüzel kişiliğin temsilcisi olarak bir ricamız oldu, Harun Taner’in yaptığı çalışmaların ve arşivinin heba olup gitmemesi için Vakıf olarak sahip çıkılmasını istedim. Umarım bu değerli insanımızın çalışmaları kaybolup gitmez.
Yazılarını ise aşağıdaki adresten okumanız mümkündür. http://www.turkishnews.com/tr/content/category/yazarlar/harun-taner/
Vefa, İstanbul’un bozası ile ünlü semti olarak bilinmeye devam ediyor, demiştik ya yukarıda, bir aydınımızın arşivine sahip çıkmak ve korumak umarım mümkün olur.