Ana sinek yavrularını aldı, uçuşa çıktı. Karşılarında ağını ören örümceği görünce; “Yavrularım sakın o ağa takılmayın. Takılırsanız kurtuluş yok ve örümcek tarafından yenilerek yok olmak var” dedi.
Yola devam ederken sinek yiyen kuşun hızla üzerlerine geldiğini gördüler.
Ama sinek yavruları hemen büyük bir yaprağın altına saklandı. Kuş gittikten sonra saklandıkları yerden çıkarken korkunç bir kükreme sesi duyuldu. Yavru sinekler tekrar yaprağın altına saklanmak isteyince, ana sinek; “o kükreyene aslan diyorlar zararsızdır, korkmayın” dedi.
Bunu duyan ceylan, yavrusuna; “Sen sineğin lafına bakma, aslan onlara göre zararsızdır. Bizim başlıca düşmanımızdandır. “dedi. (Hayata Yön Veren Öyküler/ Akın Alıcı)
Kendi dünyasına göre düşünmek, yaşantısını ona göre düzenlemek; insanlarda hatta milletlerde görülür.
Ağaç kaşık ustası için ana malzeme olan ağaç parçası; ağaç kaşık yapımını bilmeyen için odundan başka bir şey değildir.
Keçeci Zade Fuad Paşa (1914 İstanbul- 1965 Fransa Nice) Tanzimat döneminin 3 önemli liderinden biri sayılır. 10 sene Hariciye Nazırlığı yapmış, ayrıca ilk defa kısa devreler halinde Padişah Abdülaziz’in sadrazamı olmuştur.
Padişah. Mısır Hidivi’nin kızına aşık olup da evlenmek isteyince mani olmuş; “Ecdadımız arasında valisinin damadı olan padişah yoktur” demiştir.
Üçüncü Napolyon; “Bir konuyu Fuad Paşa kadar zarif ve veciz anlatan bir diplomatın dünyanın başka bir yerinde bulunduğunu zannetmem!” diyerek, paşanın yeteneğini ve Fransızcaya hâkimiyetini açıklamıştır.
Bu çapta bir devlet adamının; 17 Ekim pazar Sabah Gazetesi’nde M.Şükrü Hanioğlu’nun yazdığına göre, İngiltere hakkındaki, görüşüne bakın: “Taraflar Kırım harbi ile askeri işbirliğimizi de ileri seviyeye taşımışlardır. Kanun Osmanlı ricali tarafından öylesine önemseniyordu ki , Keçecizade Fuad Paşa siyasi vasiyetnamesinde; Bab-ı Ali’yi İngiltere’nin dostluğundan mahrum görmekten ise birkaç vilayetimizi elden çıkmış görmenin evla olduğunu ifade etmişti.
Yarım asır dolmadan iki devletin bir ölüm –kalım savaşında karşı karşıya geleceği şüphesiz kimsenin hayal dahi edemeyeceği bir gelişme idi.”
Paşamızın gözden çıkardığı vilayetlerden biri Kuveyt’ti ve çöl parçasının İngilizler tarafından istenmesine hayret edilmektedir.
Bir taraf neden ister? Diğeri neden hayret eder?
Bunlar, petrolü fark etmiş olan ile fark etmeyen arasında gelişen olaylardır.
* * *
Değer yargıları farklı insanların yaşadığı coğrafyada ne aldatmaca bitiyor ne de çatışma eksik oluyor.
Çare fikir birliğini oluşturmaktan geçiyor.
Olur olmaz şeyler için anlaşmazlık üretmenin zararını anlayalı yıllar oldu.
Geçmişin olumsuzluklarını günümüze taşımak; bu günü de geleceği de harap eder.
Ortadoğu, geçmişin olumsuzluklarını yaşadığı güne taşıya taşıya, kan revan içinde kalmayı kader edinmiştir. Akılsızlığı sürdürmek süper akılsızlıktır.
Sinek bile yavrularına tehlikeden kaçmayı öğretiyor. Çok yönlü ayarlayıp, çözümü sağlamanın zamanı gelmiş, geçmektedir.
En güzel günler sizlerin olsun.