(Tam 14 yıl öncesinden, o günlere ışık tutacak bir yazı!)
14. 05.2001

Sayın Derviş kendini kullandırtma. Bizim meclistekiler, hele bunların bazıları laf, söz dinlemez "Telekomu sattırmam bu iş aceleye gelmez" diyenlere, size aba altından sopa gösterenlere, yalandan vatan millet diyenlere inanmayın. (Vatandı da, milletti de iki senede vatan ve millet niye bu hale geldi?) Bunların özelleştirmeye karşı çıkmaları, uzatmaları yandaşlarını işe yerleştirmek için. Enis Öksüz kılı kırk yarıyormuş; iki yıldır aklın neredeydi be kardeşim?
Vereceksiniz talimatı, falanca gün, falanca saatte bu iş bitmiş olacak; yoksa ben bu kredi görüşmelerine gitmiyorum, kimi gönderirseniz o gitsin diyeceksiniz, o kadar. Kendinizi ucuza satmayacaksınız. Kendinizi kullandırtmayacaksınız. Bu hükümet te biliyor ki, kendilerine kimse beş kuruş kredi vermez.70 sente muhtaç olduğumuz günlere doğru koşarak gidiyoruz. Düzeltebilirseniz Allah'ın izniyle siz düzelteceksiniz. Bu resti çekmediğiniz müddetçe bunlar sizi oyuncak eder.
Kamuoyu araştırmaları da bu partilerin hiç birisinin meclise giremeyeceğini gösteriyor. Layık oldukları da o! Meclistekilerin belki de yarısına yakını Sayın Derviş'in muvaffak olmasını istemiyor. Çünkü bu muvaffakiyet onların ve partilerinin menfaatine aykırı. Vatan millet lafları onların ağızlarında.
Şimdi sizden ve Sayın Erdal İnönü'den vatandaş olarak bir ricam var:Bu fikrimi açtığım insanlardan da hep müspet cevaplar aldım.
Sayın Erdal İnönü acilen bir parti kurmalı. Siz de yılbaşından sonra bu partinin başına geçmelisiniz. Daha önce politikanın pisliğine bulaşmamış, 15-20 politikacıyı ve politikanın yalansız, dolansız da yürüyeceğini, açık, şeffaf olarak da yapılacağını, çok vaat yerine, yapabileceklerinizi vaat edince daha çok taraftar toplayacağını bu adamlara gösteriniz. Millet te, Allah ta size yardımcı olacaktır.
50 senedir bu politikacılardan çekmediğimiz, başımıza gelmeyen kalmadı. Yaptıklarını kendileri saymaya kalktıklarına bakarsan, herkes neler yapmış neler! A benim canım kardeşim; yanlışlarınız doğrulardan çok fazla olmasaydı, bu milletin milli geliri yoksul ülkelerin seviyesinde ve Yunanistan'ın 4'te biri mi olurdu?
Bilecik'e 6 tane Olimpik yüzme havuzu, Erzurum'a Şeker fabrikası, Ankara'ya gemi inşaat tersaneleri mi yapılırdı? Hesapsız yatırımlar yüzünden her yıl işsizler ordusuna milyonlarca insan mı eklenirdi? Askerlik hala bir buçuk yıl mı olurdu? Milletvekillerinin çoğu, kanunsuz iş yaptıklarında polise, memura,"Benim kim olduğumu biliyor musun!" diye mi sorardı? Sorsa bile, adamı sürgüne mi gönderirdi?
Şenliklerde, pikniklerde, millet vekilleri, parti ileri gelenleri on binlerce mermi atardı da bununla övünebilir miydi? Doğacak çocuklar bile borç ipoteğine mi sokulurdu? Para için kapı, kapı dolaşılıp, onurumuzla böyle mi oynatılırdı? 30 senedir Türkiye'de bir km. demir yolu yapılmamış hatta azalmıştır bile. 30 sene önce başlanan Ankara, İstanbul çift hatlı tren yolu tamamlanıp işletmeye açılamamıştır. Belki de kasten açılmamış veya açtırılmamıştır.
Bu çift yol açılsa idi ve her on dakikada bir tren kalksa, sadece bir yerde dursa, örneğin biri İzmit'te biri Hereke' de dursa, her on dakikada bir kalkacağından yine günde her yere 5-6 defa tren uğrayacak, bir Tren yolcu emeklisinin hesabına göre, Ankara, İstanbul arasını tren üç saatte kat edecek. Bu yapılamayacak bir şey mi? Bu yapılsa, Ankara- İstanbul arasında kim kendi arabasıyla ya da otobüs ile gidiş-geliş yapar?
Bunu siz yapacaksınız, tek başınıza iktidar olduğunuzda. Sayın Kemal Derviş ve Sayın Erdal İnönü birlikte bu memlekete çok hizmet edeceğinize inanıyorum. Varlık içinde yokluk çeken bu aziz milleti Allah'ın izniyle siz kurtaracaksınız İNŞAALLAH!
Saygı ve sevgilerimle.