Anayasamızın ilk maddesi “TÜRKİYE DEVLETİ bir cumhuriyettir” der.
Dikkat edin TÜRKİYE DEVLETİ diyor.
Devlet demek, dernek demek değildir.
Devlet öyle nüfus kalabalıklığı ile kurulmaz.
İçinde huzur ile yaşadığın devlete, düşmanların desteği ile isyan ve ihanet ederek devlet kurulmaz. O düşmanlar yarın sana da aynısını yapar.
İçinde huzur ile yaşadığın devletin askerine ki kardeşindir, haince, kahpece, alçakça karanlık gecelerde pusu kurup, tuzak kurup, sinsice saldırıp seri cinayetler, toplu katliamlar yaparak da kurulmaz.
Devlet demek, millet demektir; millet demek asırların kurumsal ve kültürel birikimi ve kendine mahsus medeniyetinin olması demektir.
Milleti millet, Devleti devlet yapan hususiyet, mazide sahip olduğu etkin ve yetkin bir dili, geniş kültür birikimi, kendine mahsus edebiyatı, müziği, el sanatları, plastik sanatları yani resim, heykel ve mimarisi olmasıdır.
Kültür ve medeniyet deyince öyle kabile kültüründen bahsetmiyoruz. Burada söz konusu olan kültür ve medeniyet, tarihte onun adına, ona mahsus olan ve başka medeniyetleri de etkileyen uzun ve derin bir iz demektir.
*
2000 yılının uzay çağını yaşayan devletlerde;
En cahil fert iki lisan biliyorken, en pasif insan iki vakıfta hizmet ediyorken, bütün kadınlarının ehliyeti varken, bir kadın gece mayo ile dolaşsa kimse dönüp bakmıyorken; …, …,
Başka bir yerde birileri hâlâ kızlarını okula göndermiyorsa, kadınlarını erkek doktora göstermem diyorsa, motosiklete binen ablasını öldürüyorsa, mahalle arkadaşı ile selâmlaştığı için oros.u oldu diye öz kızını öldürülüyorsa, üç kadından 18 çocuk sahibi olup adlarını bile bilmiyorsa, karısını 40 yaşına varmadan köyden çıkarıp şehre ve çarşıya götürmüyorsa, orada ne millet vardır, ne de devlet şuuru.
2000 yılının uzay çağını yaşayan ülkelerde;:
İnsanlar, sinema, tiyatro, müzik, konser, konferans ve turizm kültüründe, sanatsal harikalar yaratıyorken, …,
Başka bir yerde birileri, ömründe hiç roman okumayıp, kahveden çıkmıyorsa; ay tutulmasını cinlerin marifeti sanıyorsa; kalbe şifa olması için, bilmem ne otunu sol yanağını şişiresiye doldurup uyuz ve uyuşuk olarak üç saat geviş getiriyorsa,…, orada ne millet vardır, ne de devlet şuuru.
Daha yüzlerce örnek verilebilir ama gerek yok ve zaten yazmaya utanıyoruz.
*
“TÜRKİYE DEVLETİ” öyle iki günde kurulmadı. Alçakça ve suikastlarla kurulmadı. TÜRKİYE DEVLETİ, bin değil, iki bin değil en az beş bin yıllık bir mazinin eseridir. Hiçbir kişi, kuruluş, zümre ve devlete karşı isyan ve ihanet ile de kurulmamıştır.
Türkiye Devleti, ALP ER TUNGA’ dan beri yazılı ve yazısız anayasası olan, gayet mükemmel teamülleri olan devlet geleneği ve disiplinine sahip bir köklü devlettir.
*
Selçuklu Devletleri (ki 12 tanedir) kurulurken, eski boylarını, soylarını inkâr etmemiştir. Osmanlı Devleti kurulurken Selçuklu köklerimiz inkâr edilmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti kurulurken de Osmanlı Devleti inkâr edilmemiştir. Hepsinde yaşanan hadise isyan, ihanet ve ihtilâl ile eskinin yıkılması değildir. (kardeş kavgaları ayrı bir mesele) Çeşitli dış sebeplerle, siyasi otoritenin iflası, idarî gücünü kaybetmesi veya idari haklarının elinden alınmasıdır. Siyasi idare yıkılsa da bir süre sonra başka yerde başka biçimde yeni oluşum ile yine dünya sahnesinde var olmuştur.
Nihayet 16. Müstakil Devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti adı ile varız. İlelebet var olacağız.
*
TÜRK MİLLETİ, böylesine uzun ve derin tarih boyunca üç kıtada, her türlü millet, aşiret, kavim, zümre, din ve tarikat ile kaynaşmıştır. Karşılıklı, âdet, gelenek, görenek, dil ve kültür ile birleşerek geniş ve global bir MEDENİYET, TARİH ve KÜLTÜR yaratmıştır.
Türk Kültürü, Türk Tarihi, Türk Medeniyeti, Türk Dili ve Türk Sanatı demek, üç kıtanın insanlarınca harmanlanmış zengin bir medeniyet ve kültür demektir.
Bu yüzden Türk Milletiyiz, Türkiye Cumhuriyetiyiz, Türkçe konuşuyoruz. Bunun türevi olan diğer bütün özellikler de bizim has özelliklerimizdir. Diğer ifade ile biz ANADOLU insanıyız. İçimizde Müslim ve Gayrimüslim herkes vardır ve hepsinin mücmeline (toplamına) TÜRK MİLLETİ denmektedir. Bunun içinde 26 dil, dört büyük din ve iki yüzden fazla mezhep ve tarikat vardır. Türk ismi siyasi ve sosyolojik bir isimdir. Tek bir ırkı değil tümden büyük bir bölgeyi ifade eder.
*
Selçuklularda ve Osmanlılarda da bu oluşum aynı idi. Artarak, genişleyerek ve zenginleyerek TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ne kadar geldi. TÜRKİYE DEVLETİ adı altında da aynı zümreler, aynı anlayışla aynı şartlarda yaşamaya devam ettiler ve ediyorlar.
Devam edecek