İKİNCİ RİCAM:
Belediyeler, Partiler, Dernekler, Sendikalar, Vakıflar, Üniversiteler dünyada ki bütün emsal kardeş kuruluşlarına ve Devlet Başkanlarına, belli (1) tarihlerde düzenli olarak mektup, mail, faks gönderecekler. Ancak bu şekilde dünyaya gerçekleri duyurabiliriz. Mektup örneği sayfa 57 dedir. Artık susmayalım. Meselâ her yıl Sosyalist Enternasyonale katılan CHP nin Genel Başkanları mutlaka bu yalanı orada dile getirebilmeli. Neden susuyoruz ki? (2) Onlar yalanı söylemeye çekinmiyor, biz Türkler doğruyu söylemeye çekiniyoruz! Bu yanlışımızın çok cezasını çok çektik, artık çekmeyelim. Çocuklarımıza karşı büyük tuzaklar hazırlıyorlar. Çocuklarımızın, bu dünyada alnı ak, başı dik yürümeye hakları var. Çünkü atalarımız temiz, atalarımız mağdur, atalarımız mazlum, atalarımız masum.
Tüm dünya 80-100 yıldır tek yanlı olarak, sadece Ermenilerin aslı olmayan propagandalarını dinliyorlar. Biz sustuğumuz ve çalışmadığımız için ne yazık ki dünya bizi suçlu zannediyor. .
Bu risalede ile tarihî hakikat, en sade ve kısa şekli ile dünya ve bölge barışı adına, insanlık namına, tüm barışsever insanların bilgilerine sunulmuştur.
ÜÇÜNCÜ RİCAM:
LÜTFEN, SAYIN PARTİ, BELEDİYE, DERNEK, SENDİKA, BARO, ODA, VE VAKIF BAŞKANLARI;
ÜNİVERSİTELER VE DEVLETİN İLGİLİ KURUMLARI;
YURT DIŞINDAKİ MESLEKTAŞLARINIZA VE MEVKİDAŞLARINIZA GERÇEKLERİ ve size sunduğum örnek mektubu (ki isterseniz daha iyisini yazın) YAZILI veya SÖZLÜ OLARAK İLETİNİZ
NELER YAPABİLİRİZ?
Sizin gibi tüzel kişiliklerin yapabileceğine inandığım bazı düşüncelerim var. Bilgilerinize arz ediyorum.
-1-Lütfen kayıtlı, kayıtsız her üyenizin (personelinizin) 10 Nisan 2015 e kadar her on günde bir Amerika ve diğer ülkelere böyle bir mektup birer göndermesini sağlayınız. 24 Nisandan sonra mutat olarak her ay ama her ay ve 10 YIL boyunca bu eyleme devam. Ta ki Ermeniler özür dileyene kadar! Unutmayın onlar YÜZ YILDIR bu iğrenç iftirayı inatla ama istikrarlı olarak sürdürüyor. Siz, haklı olduğunu hâlde, haksızlığa uğrayan olduğunuz hâlde bunu yapmayacak mısınız?
-2- Nisan ayı gelmeden hiç değilse bir milyon mail ve mektup göndermiş olalım.
-3-Devletimiz, Dış işleri Bakanlığı olarak büyükelçilerimiz kanalıyla
a-Bütün İslâm ülkelerini
b-Bütün Türk devletlerini
c-Dünya ülkelerini ziyaret ederek bu konuda ilgili kişi ve kurumları bu günden başlayarak bir kaç kere bilgilendirmeli.
d-Bütün büyükelçililiklerimiz bu risalede arz ettiğimiz anma günlerinde bulundukları ülkede her makama bu konuda bilgi vermeli. Basına taziye mesajı ve basın dâhil bütün yetkililere resepsiyon vermeli. En büyük hatamız biz susuyoruz.
-5- Takvim yapılabilir.
-6-Uydurma soykırım yasası çıkaran ülkelerdeki bütün işçiler belli anma günlerinde (ama 24 Nisandan sonra değil daha önce) 300.000 kişi, 500.000 kişi sokağa çıkıp ”Ermeni soykırımı yoktur. Türk soykırımı vardır. Soykırımı yapan Ermenilerdir” demeli. Kimse 500.000 kişiyi tutuklayamaz. Üstelik devletimiz bu konuda susacak değil ya.
-7-Dış ülkelerde ciddi oy potansiyeli olan Türk halkı var. Bunlar derhal dirsek temasına geçip birlik yapmalı. Soykırım yalanına alet olmayan partiye oy birliği ile destek olmalı.
-8-Arşivlerini açmayan Ermenistan sürekli kınanmalı ve bu durum sürekli dile getirilmeli.
-11-Bütün dünyadaki Ermenistan büyükelçilik ve konsolosluklarına, bıkmadan usanmadan, 10 Ocak, 27 Ocak, 26 Şubat, 15 Mart, 10 Nisan, 24 Nisan, 10 Ağustos günlerinde siyah çelenk konmalı.
-12-Yurt içinde, yurt dışında bilim adamlarına konferanslar verdirmeli.
-13-Tarafsız ve dürüst dünya tarihçilerini taltif ve takdir etmeli.
(Ki Ermenilerin soykırım suçlusu olduğunu yazan pek çok bilim adamı var. Bu yazarlar yalnız bırakılmamalı. Zira Ermeniler hepsini tehdit ediyor veya mahkemeyle veriyor. Bu çok önemli bunu unutmayalım.)
-17-Şiir, hikâye, roman, senaryo yarışmaları tertip etmek
Not: Atlayarak yazdım çünkü bazı bilgileri aşikâr etmeyi doğru bulmadım. Elbette ilgililere ve yetkililere söylemeye hazırız.
*
Burada önemle arz etmek istediğimiz husus, her 24 Nisanda Amerika Cumhurbaşkanlarının, “BU YALANA âlet olmayı âdet edinmelerinden dolayı TÜRK MİLLETİNİN rahatsız olduğunu kuvvetle ve yüksek sesle duyurmaktır.
ABD başkanına “Bir yalan alet olduğu” hissettirilmelidir. Çünkü sıradan bir insan bile kendini bir yalan için kullandırtmaz. Koskoca ABD başkanı bilse ki Ermeniler yalan söylüyor, bilse ki Ermeniler soykırım suçlusudur, asla bu yalana âlet olmayacaktır.
Burada önemle arz etmek istediğimiz husus, her 24 Nisanda Amerika Cumhurbaşkanlarının, “BU YALANA âlet olmayı âdet edinmelerinden dolayı TÜRK MİLLETİNİN rahatsız olduğunu kuvvetle ve yüksek sesle duyurmaktır.
ABD başkanına “Bir yalan alet olduğu” hissettirilmelidir. Çünkü sıradan bir insan bile kendini bir yalan için kullandırtmaz. Koskoca ABD başkanı bilse ki Ermeniler yalan söylüyor, bilse ki Ermeniler soykırım suçlusudur, asla bu yalana âlet olmayacaktır.
*
ERMENİ VATANDAŞLARIMIZ NE DÜŞÜNÜYOR?
YABANCI BİLİM ADAMLARI NE DİYOR?
BİR:- Sayın Av. Kegam Karabetyan’ı Dinleyelim. ( 3)
“… … Ankara’dan gelen değerli konuklarımıza ve siz sayın değerli meslektaşlarıma, misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Yeni yılınızı kutluyorum. Yeni yılın ülkemize ve aziz Türk Milletine ve dünya uluslarına barışa vesile olmasını diliyorum...
(SÜRECEK)

KAYNAKLAR:
(1) Kitap içinde bu tarihler verilmiştir.
(2) Görmediniz mi Papa geçen hafta (Kasım 2014) Türkiye’yi ziyaret etti. Tam giderayak, Ermeni sınırlarının açılmasını temenni etti gitti. Onlar alâkalı alâkasız her yerde laf sokuşturuyor ‘yani anıyor’ ve mutlaka birilerine andırıyor. Fransa Cumhurbaşkanı geldi, o da lafı soktu gitti. ABD başkanları sanki Allah’ın emri gibi her 24 Nisanda gerçeği tarihçilere sormadan tek yanlı olarak, Ermenilerin yalanlarına alet oluyorlar. Bu adamlar tarihi bilmeyecek kadar cahil ve akılsızlar mı? Hayır. Peki, neden bu yalana alet oluyorlar? Çünkü ermenler çalışıyor ve her yerde ama her yerde ve 365 gün konuşuyorlar. Onlar bizi her 24 Nisanda dünyaya soykırımcı diye ilan ettikten sonra; biz de ‘eh mecburen' 25 Nisanda başlıyoruz ve birkaç gün kendi aramızda konuşmaya. 28 Nisanda tekrar tüm Türkiye bu konuyu tamamen unutup gidiyor. Bu handikap, bu basiretsizlik, bu tutukluluk 80 yıldır böyle. Yeter yahu! Yeter artık! Bari bundan böyle 24 Nisandan önce konuşalım ve tepkimizi ortaya koyalım arkadaşlar! Ermeni olmayan Papa kadar, Ermeni olmayan Hollande kadar kendi davamıza, biz kendimiz sahip çıkmayalım mı? Biz çıkmaz isek ve birileri orada burada, şöyle ve böyle laflar edince niye kızıyoruz ki? Bizim ağzımızı bağlayan mı var?
(3) 9. Celal ÜLGEN/Coşkun ONGUN- ERMENİ İDDİALARI VE TARİHÎ GERÇEKLER – İstanbul Barosu Yayınlar Panel notları-2009-