Böylece Ermeni taktiği tutmuş. Onlar da fırsatı yakalamış:
-“Sus bakim. Yalan söyleme. İnkâr etme. Kabul et” diye bastırıyorlar. Dikkat edin tüm HIRİSTİYAN DÜNYASI taktik değiştirdi. "soykırım yaptınız demiyor. Bu aşamayı geçtiler. -"Soykırımı inkârı"- suç saymaya başladılar. Yani bütün savunma hakkımızı yok ettiler. Yani kabul edersen ne âlâ; etmezsen iki kere suçlusun; biri zaten soykırım yapmıştın, o kesinleşmiş suç, ikincisi inkâr ettin o da suç. Şeytaniyeti görüyor musunuz?
Hainlik peşinde koşanlar ne derse desin, tekrar edelim.
Asıl soykırım suçlusu Ermenilerdir.
Tarihini inkâr eden Ermenilerdir.
Özür dilemesi gereken Ermenilerdir.
Varsa tazminat ödeyecek biri Ermenilerdir.
Onların ihaneti bize çok pahalıya patlamıştır. İki büyük savaşı da onların yüzünden kaybettik. Biri 93 Harbi, öteki I.Dünya Harbi. Bu cürümlerinin ceremesini çekmediler. Özür dilemediler, af istemediler.
*
Biz ne yazık ki içine düştüğümüz veya düşürüldüğümüz algı şartlanmasından çıkıp, niye çeteci, komitacı Ermenileri konuşmuyoruz? On binlerce Avrupa Ermenisi ve komitacı niye Anadolu’ya geldi diye sorgulamıyoruz? Biz bunları konuşmuyoruz. Bizim siyasilerimiz yurt dışında Ermeni yalanlarına niye hiç atıfta bulunmuyorlar? Onlar ülkemizi ziyarete geliyor burada bize Ermenilerle sınırı açın diye fırça atıp gidiyor. Tarihinle yüzleş diyor. Kimse ses çıkarmıyor.
Bizden kimse Ermenilerin ne kadar Türk öldürdüğünü niye söylemiyor veya sormuyor? Gümrü Antlaşması yapılmış sulh olmuş, barış gelmiş. Peki, neden imza attıkları bir barış antlaşmasına rağmen kalleşçe suikastlara devam niye devam ettiniz diye suçlayan yok.
Yani Ermeniler,
15 Mart 1921 de Berlin’de Talat Paşa’yı öldürerek başladıkları cinayetlere, hiç ara vermediler. 1983 den sonra PKK içinde yönetici ve terörist olarak halâ devam ediyorlar. Biz hâlâ yumruk yiye yiye groki olmuş boksör gibiyiz. Savunmada kala kala gardımız düşmüş haberimiz yok. Başımızı kaldırıp, “Soykırım yapan Ermenilerdir” demeye fırsat bulamıyoruz. Artık bu algı şartlanmasını kırma zamanı gelmiştir.
NETİCE 1915 TE 15OO.OOO ERMENİ ÖLDÜ YALANI, GUİNNESS REKORLAR’INA GİRECEK OLAĞANÜSTÜ BİR YALANDIR.
BİRİNCİ RİCAM:
İşbu risale ile maksadım, kurumsal birikimi ve imkânı olan STK (Sivil Toplum Kuruluşları) nın yardımını talep etmektir.
Sayın Parti ve Belediye Başkanları, sendika veya dernek başkanları, üniversitelerimiz ve vakıflar lütfen benim vazifem değil demeyin, lütfen ilgilenin. Lütfen kimse niye ben yapayım, falanca niye yapmıyor demesin. Başımıza ne geldiyse, “bana ne ve sana ne” yüzünden geldi.
Bu işler kişisel gayretle ve lafla olmuyor. Fiiliyat ve faaliyet şart. Bu da para ile oluyor. Örgüt ve birlik ile oluyor.
Bütün kişi ve kurumlardan rica; nice ağır çileler çekmiş masum ve mazlum atalarımıza, bu topraklar için canını feda etmiş şehit ve gazilerimize, Ermeni canilerin canına kıydığı, sivil ve silâhsız masum nenelerimize, analarımıza, bacılarımıza ve yavrucuklarımıza olan namus ve şeref burcumuzu ödeyebilmek için bu millî davaya sahip çıkın lütfen.
Bu saçmalığın ve bu olağan üstü yalanın ki ilmen ve hakikaten %99.999 yalandır, bunun Guinnes’e tescil ettirilmesi şattır. Belge diyorsanız dünya kadar belge var. İspat diyorsanız bin tane delil var.
Türk Milletini üzen ve öfke birikimine sebep olan husus şudur. Ermeniler hem soykırım yapmıştır, hem tüm dünyaya ”soykırıma uğradık“ demeleridir. 1915 de tüm Anadolu’da toplam Ermeni nüfusu 981.000- 1100.000 - 1200.000 iken ve bunun yarısı 1915 de Rusya idaresinde ki Anadolu’da egemen ve silâhlı güç olarak yaşarken …, 1915 de altı ayda 1.5 milyon Ermeni ölmesi imkânsızdan öte imkânsızdır. Sayfa 44 de Ermenilerin Dağılımı çizelgesinde görüldüğü gibi 1910-1921 arasında (bir yıl değil) 10 yıllık bir süreçte hiçbir surette YERYÜZÜNDE 250.000 den fazla Ermeni ölmesi mümkün değildir. Bu yüzden bu yalan Guinnes Rekorlar kitabına girmelidir.
*
Ben burada akademisyen kardeşlerime, bir vatandaş olarak sadece hatırlatma görevimi yerine getiriyorum. Onlar zaten biliyor. Bu belgelerin ve bilgilerin onlarda aslı ve arşiv kaydı var. Ellerinde dünya kadar belge var. Ben halkımızı ve STK larını bilgilendirmek için yazıyorum.
Bilim adamları ve tarihçilerimizin neredeyse hepsi ancak maaşları ile geçinen ve bütün varını yoğunu kitaba ve araştırmaya harcayan yedekte beş kuruşu olmayan çok değerli insanlardır. Siz Sivil Toplum Kuruluşları, partiler, sendikalar, dernekler, vakıflar ve iş adamlarımız lütfen destekçi(sponsor) olun, ön ayak olun bilim adamlarımız gereğini yaparlar. Onlar biliyor yapabilirler ama sizin kapınıza gelmek zor. Sizin kapınızı nasıl ve ne yüzle çalsınlar. Onlar bilim adamı. Lütfen siz evet siz üniversitelere gidip onları yüreklendirin. Bu işler parasız olmaz. Ermeniler her Amerikan seçiminde, seçime giren bütün parti adaylarına ciddi para desteği yapıyor. Adamlar daha seçilmeden seçim konuşmalarında bize iftira atmaya başlıyor.
Şahsen fikrim odur ki GUİNNES REKORLAR’INA müracaat etmemiz bile ve büyük olay olacak ve ses getirecektir. Büyük bir propaganda olacaktır. Elbette birileri buna mani olmak için her şeyi yapacaktır. Biz o baskıya da ayrıca tepki veririz. İnanıyorum ki, belgeler karşısında kabule mecbur olacaklar. Siyaset ve baskı görüp kabul edilmese bile Ermenilerin yalan ve haksızlığının reklâmı olacaktır.
(SÜRECEK)