BU RİSALEDE GEÇECEK KAVRAMLARI BİLELİM:
Osmanlı Halkı iki ana kütleden oluşuyordu.
1.Müslim tebaa: Abaza-Acem-Arap- Arnavut- Azeri- Bulgar- Boşnak-Çeçen- Çek- Çerkez-Dürzî- Ermeni- Gürcü- - Laz- Leh –Kırımlı -Kıpçak- Kırgız- Kürt- Macar- Pomak- Romen, Rum- Rus- Özbek- Sırp-Slovak- Süryani-Tatar- Türkmen-Yahudi- Yörük- Yunan-Zaza,.., ve daha da var.[Her milletten Müslüman var olduğuna dikkat ediniz.]
2.Gayrimüslim Tebaa: Ermeni- Gregoryen-Katolik- Kıptî- Nasranî- Ortodoks- Protestan- Rum- Süryanî-Yahudi
Vilayat-ı Sitte (Altı vilayet- Altı sancak) nedir? 1-Van 2-Sivas 3-Bitlis 4-Harput 5-Erzurum 6-Diyar-ı bekr (Bu altı vilayet bugün19 şehrimize tekabül etmektedir.)
Düvel-i Muazzama (Büyük Devletler) kimdir?:Almanya- Avusturya- Fransa- İngiltere- İtalya- Macaristan- Rusya (Amerika da büyük devlettir fakat henüz Avrupa’ya önemli bir müdahiliyeti yoktur)
İ’tilaf Devletleri: Amerika- Belçika- Fransa- İngiltere- İtalya- Japonya- Karadağ- Lüksemburg- Portekiz- Romanya- Rusya- Sırbistan- Yunanistan
İttifak Devletleri: Almanya- Avusturya –Bulgaristan- Macaristan-Osmanlı İmparatorluğu
Osmanlı ve Türk ne demek? Avrupa, Osmanlı İmp.ğu sınırları içinde yaşayan herkese “Osmanlı’ derdi. Bu sınırlar içinde yaşayan herkes de kendine “Osmanlıyım”derdi. Osmanlıyım demek bir övünç idi. TÜRK ismi, (Türkî- Türko) ise yalnız Anadolu Halkının tamamına söylenen genel isim idi. Avrupa TÜRK derken tamamını Müslüman kabul ederek Türk derdi. Yani Türk demekle Müslüman demek sadece Anadolu halkı için geçerli idi.
Türk, Osmanlı Devletine daha yakın demek idi. Türk denince, Anadolu’da ki Gayrimüslimler ayırt edilmiyordu. Çünkü Arnavut da Osmanlı idi, Yemenli de; Magripli de, Macar da Osmanlı idi. Ama onlara Türkî-Türko-Türk denmiyordu.
Çünkü Türklük, çok uzun bir maziden beri Anadolu’da var olup, süregelen bir isimdir. Bu yüzden Anadolu halkının tamamı Avrupa’da TÜRK TANIMI içindedir. Ve Türk tanımı, Osmanlı Devleti ile özdeştir. Bu “TÜRK” tanımının içinde Müslim ve gayri Müslim ayırt edilmeksizin hepsi vardır. Avrupalı, ülkesine gelen büyükelçi veya paşa kim olursa olsun hepsine “TÜRK” der, “Osmanlı” derdi. Zaten bir Osmanlı Büyükelçisinin, nereli olduğu, mezhebi, ırkı, Avrupa’da kimseyi ilgilendirmez. Gelen büyükelçi, konsolos veya paşa onlar için Osmanlı Devletini temsil eden bir Türk’tür, o kadar. Avrupalıyı alâkadar eden husus, gelen yetkilinin siyasî kimliği ve rütbesidir. Yoksa alt kimliği, Laz asıllı mı, Arnavut asıl mı, Macar mı, Çerkez mi, Kürt mü, Arap mı, Ermeni mi onları hiç ilgilendirmez. Bugün için dahi değişen bir şey yoktur. Görevliler de tam bir Osmanlı olarak orada bulunurlardı.
Nitekim Avrupa’dan ülkemize gelen büyükelçilerin, bakanların, paşalarının nereli olduğu, mezhebi, dini de bizi ilgilendirmediği gibi. Ama biz hepsine Fransız Bakan, İngiliz Milletvekili, Alman Büyükelçisi deriz. Hiçbirine, İngiltereli bakan, Fransalı Elçi, Almanyalı paşa demeyiz. Yani Çorumlu, Vanlı, İzmirli denir fakat TÜRKİYELİ diye bir ifade yanlıştır. Yanlıştan öte, hatta ırkçılıktan öte, cahillik ve gericiliktir.
BU RİSALEYİ NİÇİN YAZDIM?
-1-Ermenilerin geleneksel hâle getirdikleri uydurma 24 Nisan tarihlerinde ABD başkanlarına “size oy vereceğiz şantajı ile” söylettirdikleri; dünyanın en büyük yalanına bundan böyle hiçbir ABD başkanının alet olmaması için;
Çünkü ABD başkanı OBAMA göreve geldiği ilk yıl ilk ziyaretini Türkiye’ye yapmasına rağmen ve Türkiye ziyaretinden döndükten iki hafta sonra 24 Nisanda şöyle dedi:
“1915 yılında Türkler 1,5 milyon Osmanlı Ermenisini öldürmüştür. Bu büyük bir trajedidir. Dünya bunu asla unutmayacak. Sonsuza bu büyük trajediyi anmak insanlık borcumuzdur.”
Merak ettiğim ve kızdığım husus şudur; OBAMA 5-6 Nisanda Türkiye’ye gelince; bize Ermenistan ile sınırları açın diye EMİR VERİNCE; Türk yetkililer, iki hafta sonra 24 Nisan’ın geleceğini bilemediler mi? Obama’ya;
“Beyefendi soykırım yalandır, işte belgeler. Soykırım yapan Ermenilerdir işte belgeler. Lütfen iki hafta sonra 24 Nisanda tek yanlı konuşarak TÜRK MİLLETİNİ derinden yaralamayın. Bu yalan TÜRK Milletini çok üzüyor” demeyi niye akıl edemediler?
Ermeniler Türkiye gelecek olan herkes PAPA dahil, “Türkiye’de Türk Başbakanına ve Türk Cumhurbaşkanına “ERMENİSTAN İLE SINIRLARI AÇIN, 1915 OLAYLARI SOYKIRIMDIR DEYİNİZ” diye mutlaka ve mutlaka hatırlatıyorlar da … biz niye susuyoruz?
Ermeniler hatırlatıyor da, üzerine vazife olmayan kişi ve kuruluşlar da bu teklife “HAY HAY, ELBETTE SÖYLERİM” diyor; niye bizim TÜRK OLAN PARTİ LİDERLERİ, (Doğu Perinçek hariç) sendika başkanları, dernek başkanları, oda ve meslek kuruluşları, TÜRK OLDUKLARI, halde bunu neden söylemekten korkuyorlar? Ya da umursamıyorlar?
Yoksa Ermeni yaygaracılığına kapılıp bu yalana inandılar mı acaba? Acaba hiç mi kitap okumuyorlar? Hiç mi tanıdıkları bir tarihçi yok? Neden susuyorlar, kahroluyorum.
İşte bu risaleyi bunun için yazdım.
-2-Tarihi çarpıtan, tarihi inkâr eden ve asıl kendisi Müslümanlara 45 yıl soykırım ve sürgün yapan Ermenilerin, her 24 Nisanlarda yaptıkları direk dikme ve anmaların bir hile olduğunu, bütün dünyaya duyurmak için bu risaleyi bunun için yazdım.
-3-Tarihin gerçeklerini çarpıtarak, birilerinin, her 24 Nisan’da Türk milletine ve Türk tarihine hakaret etmesini, Türk milletini aşağılamasını ve bu iğrenç haksızlığın bütün dünyada son bulması için, bu risaleyi bunun için yazdım.
-4- Bazı kendi vatandaşlarımızın, kendi ülkemizde, kendi tarihimizi, kendi atalarımızı müdafaa ettiğimiz için, bizi ırkçı, faşist ve nefret söylemcisi olarak kınayarak susturmaya çalışmalarına karşılık, hakkımızı ve doğruyu ilan etmek için bu risaleyi bunun için yazdım.
-5-Bu risaleyi;
Başta Amerika, Fransa ve Almanya başkanları olmak üzere tüm dünya liderlerine - “- 1 NİSAN 2015 e kadar -“ – yüz bin mektup (veya mail) gönderilmesini Türk toplumundan, parti, dernek, oda ve sendikalardan rica etmek için yazdım.
(SÜRECEK)